Yaşlılık da Cinsellik

Yaşlılık da cinsellik konusunu ele aldığımızda cinselliğe karşı ilginin azaldığı düşünülür. İlerleyen yaşlarda cinsel işlev bozukluklarının daha sık görüldüğüne inanılır. Fakat bu tür inanışların tersine bir çok yaşlı bireyin cinsel ilgisinde ve yetisinde azalma yoktur.

Birçok birey için cinsellik sadece cinsel birleşmenin olması anlamına gelir. Fakat cinsellik sarılma ile cinsel birleşme arasında yaşanan her şey olarak düşünülebilir. Bu cetvelle yapılan değerlendirmede pek çok yaşlı birey sarılma ve mastürbasyon ve ara sıra cinsel ilişki şeklinde cinsellliği yaşar. Bununla birlikte yapılan araştırmalar göstermiştir ki otuzlu yaşlardan itibaren cinsel etkinliklerde düşüş görülür ve bu durum yaşam boyu sürer. Bu nedenle yaşlılıkta cinselliğin sıklığının azalması normaldir.

Cinsellikle ilgili toplumsal inanışlar yaşam boyu cinsel etkinlikleri etkiler. Yani yaşlılık sürecinde yaşanan cinsellik aslında kültürden kültüre, toplumdan topluma farklılık gösterir. Altmışlı yaşlarda eşlerin yataklarının hatta odalarının ayrılması gerektiğine inanan bir toplulukta yaşlıların cinsel yaşantısı doğrudan etkilenir. Kültürel farklılıklar ayrıca ilerleyen yaşlarda kadın ve erkeklerin nasıl algılandığını da etkiler. Bir çok kültürde yaşlı erkeklerin cinsellikle ilgili düşüncelerinin olamayacağı, yaşlı kadınların ise seksi olamayacağı düşünülür.

Yaşlılık da Cinsellik Sorunları Neden Kaynaklanır?

Yaşlılıkta cinsel yaşamın değerlendirilmesinde aslında en önemli kriterlerden biri de gençlik dönemi cinsel yaşantıdır. Çünkü toplumsal, kültürel farklılıklar genç neslin cinselliğe bakış açısını etkiler ve belirli cinsel tabularla yetişen nesil yaşlılığında da cinselliği aynı değerlerle yaşar. Yukarıda da bahsedilen altmışlı yaşlarda cinselliğin “kötü” olarak değerlendirildiği bir kültürde yetişen nesil yaşlılığında bu tabularından kurtulamayabilir.

Son on yıldır toplumumuzda cinsellik konusunda büyük değişimler yaşandı. Cinsellik artık konuşulabiliyor. Sağlıklı cinsel yaşantı için medya toplumu bilgilendirme çabasında. Bu dönemde yetişen neslin yaşlılığında da cinsel ilgisinin ve etkinliğinin daha fazla olacağını düşünüyorum. Çünkü gençliğinde cinselliği daha sık yaşayan, cinsel tabular yüzünen etkinliği azalmayan bireylerin yaşlılık sürecinde de sıklığı azalmış benzer cinsel yaşantısı olacaktır. Bu durum da kuşak farkı olarak yorumlanabilir.